Dün bir türlü olmadı, bugünü de yarıladık, yarınlarda her şey farklı olacak!.
Dün yapacaktık, ağır geldi, bir şeyler araladı ve yarınlar torbaya mı girdi dedik ve erteledik. Tarihe karıştı, geriye dönüş yoktur. Düne dönmenin yolu ebediyen kapanmıştır. Bugünün kendisine gelince.. Dün acaba bu işi neden bitiremedik? diye dert edinmeye başlarız. Dünün hesabını ve defterini kurcalarız. Keşkeler, vahlar, neden ve niçinlerle kafamızı yorarız. Bir de bugünün getirdiği işlere ne demeli? İş üzerine bir çuval daha eklenmiş yeni işler! Düşünmekten o kadar yorulmuşuz ki, öğle güneşi ağır basar ve iki dakikalığına gözümüzü kapatırız.. İkindiye de ne kadar da hızlı varmışız? Söyleyin ne edelim, gün olmadan devriliyor, bereketsiz zaman işte! Artık bundan sonrasına elini çepel etmeye değer mi? Vücudun da hakkı var, şurada akşam yemeğine ne kaldı? Dün ve bugün de olduğu gibi, yarın da bir gün, yarınlarda birer günden ibaret.. Ne fazlası ne de azı bir gün! Bugünün işini yarına bırakmayan kazanır. Dünü kazanır, dünkü işleri kazanır, yaptıklarıyla hazıra konmuş olur. Bu günün işi hafifler ve dünden işlenenlerin üzerine bina eder. Yarınlar da dünden hazırlanan ve bugün de eklenenlerle birlikte, daha da gür ve bereketli olur. Yarınların farklı olması, bu günden de değil, dünden başlar |
|||||||||||||||
|